‘KENDİNİ’ kelimesiyle ‘KENTİNİ’ arasındaki fark !

Şimdi size bir soru;

Bir harf neleri değiştirebilir?

Cümlenin içerisinde değişen bir harf, ilk bakışta algılanamasa da, doğru okunduğunda aklın aynı hedefte birleşmesini sağlar…

‘KENDİNİ’ kelimesiyle ‘KENTİNİ’ arasındaki farkı anlatan bir İstanbul yolculuğundan bahsedeceğim.

Biliyorsunuz, Sinoplu İş Adamları Derneği tarafından düzenlenen ve Sinop için ilk olma özelliği taşıyan ‘Sinoplu İş Adamları Fuarı’ düzenlendi.  Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti olarak, benimsediğimiz bu organizasyonu takip etmek istedik. Yediğimiz içtiğimiz bizim olsun ancak, Sinop’u sevindirecek bazı izlenimlerim oldu. İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenen  fuara, kendi penceremden el sallayacağım. Bu arada uzun zamandan sonra temposu yüksek bir şekilde çalışmanın hazzını yaşamak, beni gerçekten mutlu etti.

Dört gün süren ve neredeyse bir dakikasını bile boş geçirmediğimiz İş Adamları fuarı, kentin geleceğine ışık tuttu adeta!

Nasıl mı?

Öncelikle bu yazıyı okuyan herkesle yaşadığım şu gururu paylaşmak isterim. Sinop’un İstanbul’da dilsiz bir dev olduğunu bir kez daha gördüm. İş Adamlarımız kendi alanlarında ciddi başarılara imza atmış ve sektörel anlamda her biri söz sahibi konumuna gelmiş. Enteresan olanı ise şu; Yüzlerce İş Adamı ile görüştüm ve hiç biri benim şirketim şöyle falan demedi! Kalplerinde ve dillerinde Sinop’tan başka bir şey yoktu. İş Adamlığını öğrendikleri gibi, mütevazilikleri ile Sinoplu kimliğini de liyakatla taşıyorlar.

Derin kaygıların yer aldığı ülke ekonomisi bir tarafa dursun, memleket temelinin gelişmekten, gelişmenin ise üretimden geçtiği gerçeğini ellerinden hiç bırakmamışlar. Zaten doğru olanı da bu değil mi? Sinoplu İş Adamları Fuarının yaklaşık olarak üç milyon liraya patladığını öğrendim. Vallahi ne yalan söyleyeyim; ‘ Delilik’ desem aklım kalmaz. Kalmaz çünkü zor zamanlar zor kararlarla aşılır değil mi? ‘Yumurtayı çıkış kapısına gelmeden kırmak’ bu olsa gerek…

Yazının başında, ‘KENDİNİ’ kelimesiyle ‘KENTİNİ’ arasındaki farktan bahsetmiştim!

Şimdi bunu biraz daha açalım?

“Kendini” düşünen insanın, kendisi için yapabilecekleri, alabileceği riskleri kestirmek çok zor olmaz. Ancak, “KENTİNİ” düşünenlerin alacakları riskleri kestirmek çok zor bence.  Aslında, ‘Zordu’ demek daha doğru olacak. Çünkü, Sinoplu İş Adamları Fuarında bir insanın “Kenti” için neler yapabileceklerini hep birlikte gördük.

Bir çatı altında toplanan Sinop sevdalıları, farkında oldukları kentin gücüne güç katmayı hedeflemiş. Davete icabet eden İş Adamları doğdukları topraklara vefa borcunu ödeme niyetinde…

İcabet demişken, bu tam bir idrak meselesi. Zira bu bilinci kavrayamayan atanmış, çiçek göndermekten öteye geçemedi.

Zaten bir yere gelmeye de hiçbir zaman niyeti olmadı. Kendisini suçlamıyorum, asıl sorumlular atanacakları seçemeyenler değil mi?

Sinoplu İş Adamları Fuarı için destek mesajını her ne kadar altında imzası varsa da,  Vali Köksal Şakalar’ın yazmadığı kesin…!

Vali Şakalar’ın yayımladığı yazıdan küçük bir alıntıyı hatırlatmak isterim;

” Sinop ilimizin, sanayi sektöründe  ivme kazanacak ve kazandıracak çalışmalar için, sektörel yapıya destek vermenin ve paydaşlarıyla birlikte hareket etmenin çok önemli olduğunu düşünmekteyim. Bu anlamda düzenlenecek olan Sinoplu İş Adamları Fuarını, iş dünyasında ki temsilcilerimize, ekonomik ve ticari anlamda çok önemli katkılar sağlayacağı kanaatindeyim.”

Böyle demişti Vali bey…

Bir İlin Valisi, kendisini anca böyle yalanlayabilir.

“Önemli” dediğine, çiçek yollamaktan öteye geçemeyen zihniyete sesleniyorum;

Bu kent ağır geldi size,

Yüreği memleket sevdası ile çarpan millete Devletin yokluğunu yaşattınız.

İşsizlik ve göç vebasıyla boğuşan Sinop’u umursamadınız.

Yatırımcıların etrafında pervane olmanız gerekirken,

Onlara devletin imkanlarını anlatmanız gerekirken yalnız bıraktınız.

Sinop, İstanbul’u kuşatmışken siz koşu bandında kaldınız.

Onca insana bu kenti mahçup ettiniz…

Bu fuar, İş Adamları değil, Sinop’un fuarı ve geleceği olduğunu anlayamadınız.

“Kimileri gelmeleriyle, kimileri ise gitmeleriyle mutlu edermiş” diyelim ve bu bahsi kapatalım. Bu kent ağır bir lokomotiftir. Çekemeyen, kaldıramayan ilk durakta inmesini bilmeli. Yolumuz uzun, zamanımız dar. Kimsenin beceriksizliğini, iş bilmezliğini bekleyecek durumda falan değiliz. Hükümet, “Üretim” diyor, bizimkisi çiçek yolluyor. Yerel Siyaset ise ne yapıyor? Ya da ne yapacak? Bekleyip göreceğiz…

Sinoplu İş Adamları Fuarı hedefine ulaşmış, birbiriyle bağlantılı ancak, kısmen habersiz firmalar kurulan bu ekonomi köprüsünden birlikte geçtiler. Stantlarda unutulduğu hissine kapılanlar bir tarafa, dertlerini dinlediğim firmalar, bu kentli olmaktan gurur duyuyorlar. Tabii bizde onlarla. Yalnız kaldıklarını hisseden firma temsilcilerini destekleyecek bazı önerilerimin de altını çizmek isterim;

“Fuar alanında dev ekran kurularak bütün firmaların görselleri paylaşılabilirdi. Bütün firmaları bir platformda toplayıp, öneri, görüş, değerlendirme toplantısı yapılarak katılımcı firmalara söz verilebilirdi. Gerçekten kime dokunduysam yaralıydılar. Bu yaraların üstünde oluşan nekrotik dokuyu kaldırmak adına bunların önemli olduğunu düşünüyorum.”

Sinop’a gelerek 15 Milyon liralık yatırım yapmak isteyen ancak, bir muhatap bile bulamayan değerli genç girişimci kardeşime de selam olsun. Sakın sesim duyulmadı sanma, bu kenti yönetenler, sana yapılanların, senin önüne çekilen perdenin hesabını verecek. Doğduğun topraklarda ekmek kapısı açmana engel olanlar, bu kente ihanet edenler bu vebal altında kalacaklar.

Teşekkür…!

Bir okulumuza beş bilgisayar, bir okulumuza laboratuvar malzemesi sözünü veren, “Sinop için ne gerekiyorsa” diyen, bizi evimizde hissettiren Küçükçekmece Milli Eğitim Müdürü Ramazan Aşçı Bey’e sonsuz teşekkürler.

Bu kentin gücünü bizlere gösteren, kalbi Sinop sevdası için atan ve bu uğurda bırakın ellerini, kendilerine ait ne varsa ortaya koyan, birlik ve beraberlik mesajlarının da ötesinde, bu duyguyu yaşayan ve yaşatan Sinoplu İş Adamları SİAD ailesine, Genel Başkan Rafet Orhan’a teşekkürler. Dernekçiliğin yedirmek, içirmek olmadığını, kurumsal kimlikle Sinop’a ve Sinopluya yakışan bir dernekçilik sergileyen, bu anlamda bence tek olan Sinoplu İş Adamları Derneğine başarılarının devamını diliyorum.

2019 Fuarının yükü henüz omuzlarından inmeden, 2020 hedefini düşünenlere, yüreği Sinop sevdasıyla atan her bir bireye selam olsun…

Bu arada kestane festivali yapılıyor dediler, “Zaman yeme içme zamanı değil, birlik beraberlik zamanı, Sinop’un geleceğinin inşa etme zamanı, yeme içmeye vaktim yok. Bir evde bir günde iki düğün olmaz ” dedim ve gitmedim. hakkınızı helal edin…!