GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Çapar adlı teknenin görüntüleri -Ustalar tarafından incelenmesi -Tekne içerisinden görüntüler -Sergilenen teknenin yakınına koyulan tabela -Vatandaşların tekneyle birlikte fotoğraf çektirmesi -İl Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Tosun’un açıklamaları -Gemi uzmanı Korhan Bircan ile röportaj “Karadeniz’in son çaparı” turizme hizmet edecek Karadeniz’e özgü bir tekne türü olan ve taşımacılıkta kullanılan “çapar”ın son örneği, Sinop’ta koruma altına alınarak restore edilmeye başlandı İl Kültür ve Turizm Müdürü Tosun: “Çaparı turizmde kullanmak istiyoruz. Ayrıca birebir aynısını yaptırarak, kentin başka yerinde de sergilemeyi planlıyoruz” Tarihi gemi uzmanı Bircan: “Çaparın, deniz kültürümüz için önemli bir tekne tipi olduğunu söyleyebiliriz. Bu tekne türünün bir benzeri, şimdiye kadarki araştırmalarımızda karşımıza çıkmadı” Cumhuriyetin ilk yıllarında kullanılan, Karadeniz’e özgü tekne türü “çapar”ın son örneği, restore edilmek üzere Tarihi Sinop Cezaevi bahçesinde koruma altına alındı.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Tosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çaparın, cumhuriyetin ilk yıllarında, sanayinin gelişmediği dönemde deniz taşımacılığında kullanılan bir araç olduğunu söyledi.
Korumaya aldıkları çaparın, bu türün ellerindeki son örneği olduğuna dikkati çeken Tosun, “Çapar, genellikle yük taşımada kullanılırdı. Denizde kendi başına hareket edemez. Tren vagonları nasıl birbirlerine bağlanıyorsa, çaparlarla da aynı şekilde, tek veya birkaçıyla, çekici tekne yardımıyla yük taşınırdı” dedi.
Çaparın Karadeniz’e özgü bir tekne olduğunu vurgulayan Tosun, “Elimizdeki çaparı, Ayancık ilçesinde eski bir orman fabrikasının arazisinde, sahilde kaderine terk edilmiş halde bulduk. Daha sonra Tarihi Sinop Cezaevi’nin bahçesine koyarak, restorasyon çalışmalarını başlattık. Bunu turizmde kullanmak istiyoruz. Ayrıca birebir aynısını yaptırarak, kentin başka yerinde de sergilemeyi planlıyoruz” diye konuştu.
“Çapar, tekne tipolojimiz için önemli”
Çaparın restorasyonu için Sinop’a gelen tarihi gemi uzmanı Korhan Bircan ise çapar benzeri teknelerin geçmişinin 13 yüzyıla, Trabzon Rum İmparatorluğu’na kadar uzandığını anlattı.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu türün kullanılmasına devam edildiğini bildiren Bircan, cumhuriyet sonrasında ise Karadeniz kıyılarında daha çok “Mavna” adıyla yük, hatta yolcu taşındığını ifade etti.
Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar Doğu Karadeniz’de sık görülen çaparın son örneğinin Sinop’ta bulunduğunu vurgulayan Bircan, şunları kaydetti:
“Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde koruma altına alınan çaparla ilgili inceleme ve restorasyon çalışmaları başlattık. Karadeniz’in yok olan geleneksel ahşap tekne tiplerinin belirlenmesi amacıyla proje yürütüyoruz. Teknede yapılması amaçlanan çalışmaları, arkeometrik inceleme, belgeleme, teknik çalışma, restorasyon ve tarihsel araştırma olarak sıralayabiliriz. Çaparın, deniz kültürümüz ve geleneksel Karadeniz tekne tipolojimiz için de önemli bir tekne tipi olduğunu söyleyebiliriz. Bu tekne türünün bir benzeri şimdiye kadarki araştırmalarımızda karşımıza çıkmadı. Sinop’taki çapar, geleneksel ahşap gemi-tekne tipolojisini inceleyenler için çok güzel, nadir bulunan tarihi örneklerden biri.”
Bircan, koruma altına alınan teknenin boyunun yaklaşık 12, eninin ise 3,5 metre olduğunu sözlerine ekledi.